Dünyanın şu anda baş etmeye çalıştığı koronovirus krizi varken gribal enfeksiyonu geri plana itmemiz doğrumu? Değil tabii, çünkü ikisinin de çok benzer tarafları var. Bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Sandra Kesh’e göre, bu grip mevsiminde 16.000 kişi grip nedeniyle hayatını kaybetmiş bulunmakta.
Amacım bu büyük sayıyı vererek sizi korkutmak değil; bağışıklık sistemimizin önemini vurgulamak. Dr. Kesh, gerek vücuda gerekse beyne odaklanan 3 yöntem ile bağışıklık sisteminizi, doğal bir şekilde, güçlendirmenin yol haritasını veriyor.
- Stresinizi azaltın
Stres beyin sağlığından kilo sorununa ve doğal olarak, bağışıklık sistemi üzerinde etkili olmaktadır. Dr. Kesh’e göre, hastaları önerilere uydukları halde hasta olmaya devam ettiklerinde, nedeni kesinlikle stres durumudur.
Bunun ana nedeni vücudun kortizol düzeyi. Gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde kortizol düzeyi olması gereken sınırların ötesine geçtiğinde, bağışıklık sistemini, vücudun kendini onarma sürecini, olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
Özetle, bir yaranın kapanmaması, bir aşının etkinliğinin azalması ve enfeksiyonlara açık bir konuma gelinmesi bundan kaynaklanmaktadır.
Bu konuların uzmanı olan Dr. Robin Berzin “stres en etkin bağışıklık düzenleyicisidir” diyerek önemini vurgulamaktadır.
Stres azaltmaya yönelik, ben günde 2 defa 20şer dakikalık meditasyon yaparım.
Ayrıca, koltuğa çöküp TV seyredeceğime, daha aktif bir hayat tarzı sürdürürüm. Spor, yürüyüş, yoga günlük yaşamımın birer parçasıdırlar.
- Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyin
Yukarıdaki stres azaltma konusu ile de ilişkili olan yaşam tarzı seçeneklerine yeterince uyku almak ve iyi beslenmeyi de ekleyeceğim.
Alerji ve bağışıklık uzmanı olan Dr. Heather Moday, “uyku, bağışıklık sisteminizin kendini onardığı, mitokondrianızın kendini temizlediği ve karaciğerinizin etkin bir temizleme (detoksifikasyon) yaptığı süreçtir” demektedir. Hasta olup uykumuzu alamadığımızda, bu nedenle bitap hissederiz kendimizi.
Yedi-sekiz saatlik iyi bir uyku, tehlikeli patojenlere karşı vücudumuzu hazır tutar.
Birçok araştırma iyi beslenmenin bağışıklık sistemimizin etkinliğini arttırarak bizi hastalığa karşı dirençli kıldığını saptamış bulunmaktadır.
Benim iyi beslenme görüşümü sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim:
- Günde bir kez meyve (tercihen sabah)
- Bol, bol sebze (kendi doğal mevsiminde)
- Zeytinyağı, Hindistan Cevizi yağı ve tereyağı gibi sağlıklı yağlar
- İyi kalite protein, çiftlik olmayan balık (hamsi, izmarit, sardalye), organik tavuk
- Prebiyotik ve probiyotikler
- Kuru yemişler (fındık, fıstık)
- Temizlik konusunda dengeli olun
Grip mevsiminde, kapı mandalı, elektrik tuşları gibi çok el değdirilen satıhları temizlemek gayet doğal ve yararlıdır. Ancak, bunu yeterince yapmamak ne kadar sakıncalıysa, abartmak da doğru değildir. Konuya dengeli yaklaşmanız önerilir.
Size ters gelebilir ama mikroplara maruz kalmak, bağışıklık sisteminize yarar sağlar. Steril bir ortamda yaşadığınızı varsayarsak, normal bir ortama geçtiğinizde “mikrop kapmanız” çok daha olasıdır.
Ellerimizi yıkamanın önemi yaşadığımız koronovirüs sürecinde yeterince vurgulanmış bulunmakta.
Ancak, kirli bir satha değmediyseniz, tuvalete gitmediyseniz ve yemeğe oturmak üzere olmadığınız durumlarda koşa, koşa el yıkamaya gitmeyin. Ellerinizi günde 50 defa yıkarsanız, deriniz kurur, çatlaklar oluşur, bu da mikropların nüfuz etmeleri için ideal ortamı yaratır.
Alışageldiğimiz grip mevsiminde olsun, bugün içinde bulunduğumuz koronovirus sürecinde olsun, kendimizi koruyabilmek için alabileceğimiz önlemler sınırlıdır. Temizliğe dikkat edip gerek beyin gerekse vücut sağlığınıza odaklanarak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
Yaşadığımız bu ürkütücü süreç çerçevesinde bir nebze rahatlatabildiysem sizleri ne mutlu bana.
Bu sefer de bu kadar; kalın sağlıcakla.