İPUÇLARISAĞLIKUYARILAR

BEYAZ VE KAHVERENGİ OLMAK ÜZERE, VÜCUDUMUZDA İKİ TÜR YAĞ BULUNDUĞUNU BİLİYORMUYDUNUZ?

Yazar: 1 Ocak 2020 3 Yorumlar

 

Gecikme için özür dilerim. Bu sefer de yazıcım bozuldu.

Vücudumuzdaki kahverengi yağ kitleleri, beyaz yağ kitlelerinden farklı olduğu gibi, daha da sağlıklıdır.

Çoğumuz bu farklılığın gerçeğinden habersiz olarak, derimizin altında olup göbeğimizin oynamasına neden olan bu çirkin ve istenmeyen kitleyi “yağ” olarak basite indirgeriz.  Ayrıca, bu “yağ” kitlesinin şeker hastalığı ve kalp hastalığına neden olabileceğinin de farkındayızdır. Ancak, tüm yağ kitleleri eşit değildir. Bilim insanları yıllardır, genel olarak, yağ kitlelerinin iki renkte oluştuğunun bilincinde bulunmaktaydılar. Çoğumuzun bildiği beyaz yağ, vücudumuzun birçok bölgesinde büyük yağ kitleleri halinde oluşmuş enerji depolarıdır. Bu yağ depolarının hacmi arttıkça, obez olma olasılığı da artmaktadır.

 

 

Diğer taraftan, kahverengi yağ, hem daha küçük yağ kitlelerinden oluşup aynı zamanda yüksek miktarda mitokondria içermektedir. Kahverengi olmasının da nedeni bu mitokondrialardır.

 

Hatırlayacağınız üzere, mitokondrialar vücudun enerji santralları olup, beyaz yağ kitlelerini yakarak ısı üretirler. Kahverengi yağ kitleleri daha vücut kılları oluşmamış olan ve titremeyi öğrenmemiş olan yeni doğmuş bebeklerin vücut ısılarını dengelemelerini sağlar.

Bilim insanları, geçmişte bu kahverengi yağ kitlelerinin insanın yetişkinliğe ulaştığında yok olduğuna inanırlarmış. Ancak, 2009 yılında New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırma ile yetişkinlerin de kahverengi yağ üretebildiğini saptamışlar. Bilim insanları şimdi kahverengi yağın beyaz yağı enerjiye dönüştürmesi nedeniyle sağlığa katkısı üzerine odaklanmış bulunmaktalar.

Bazı araştırmalar soğuk hava ile temasın vücudun kahverengi yağ üretimini tetiklediğini belirtmektedir. Aynı doğrultuda, kahverengi yağın şeker hastalığı ve obezite ile savaşta etkin olduğu vurgulamaktadırlar. Kahverengi yağın sağlık üzerindeki olumlu etkileri üzerine araştırmaların yoğunlaşması gerektiği açıktır.

Bu seferde bu kadar; kalın sağlıcakla.

3 Yorumlar

Yorum Yapın