BÜYÜK İSKENDERİ GÜÇLÜ KILAN SÜPER BESİN

 

  

Sevgili arkadaşım Emoş, bu hafta biraz daha ilginç bir yazı kaleme almamı önerdi; onu kıracak değilim ya. Yine “iyi beslenme” ile ilgili ama tarihi bir olayı sizlerle paylaşacağım. Beğenirsiniz inşallah.

Büyük İskender, o zamanki dünyayı kapsayan askeri eylemleri sırasında “yalancı iğde” olarak bilinen bu süper besini keşfetmiş ve bunu kendi beslenmesinin vazgeçilmez bir parçası olarak kullandığı gibi askerlerinin de güçlü ve zinde olmaları için zorunlu kılmıştır.

Yalancı iğde, geleneksel tıp aleminde ilaç olarak Orta Asya ve Batı Avrupa da yüzyıllarca kullanılmıştır.

Küçük, turuncu-sarı orman meyvesi bir “süper besin” olarak tanımlanıyormuş. Bol miktarda vitamin, antioksidan, yağ asidi içeren yalancı iğde, saç ve tırnak sağlığına katkı sağlamak, göz sağlığını ve bağışıklık sistemini güçlendirmek, hatta odaklanmayı (konsantrasyon) arttırmak gibi özelliklere sahip bulunmaktadır.

Antik Yunan çağında yaşayan farmakolog, tıp, botanik ve beslenme uzmanları yalancı iğdenin sağlıklı ve yararlı yönlerini incelemiş ve kaleme almışlardır.

O zamanki dünyayı fethetme uğraşıları sırasında Büyük İskender de bu süper besinin yararlarına bizzat şahit olmuştur.

Büyük İskender bu süper besini diyetine dahil etmiştir

 

  

Antik Yunan belgeleri ışığında, İskender atlarının da yalancı iğdenin tadını çok sevdiklerini ve yedikten sonra, daha güçlü, daha parlak tüylü, sakatlıklarını daha çabuk atlatan, hatta bariz bir şekilde sağlıklı bir görünüm sergilediklerini izlemişti.

Bu nedenle, Büyük İskender bu küçük meyveyi kendi ve askerlerinin diyetine dahil ederek güçlü ve hayat dolu olmalarını sağlamıştır.

 Büyük İskender nedeniyle, yalancı iğdenin bilimsel adı “Hippophae” olarak bilinmektedir. Antik Yunan dilinde, hippos ve phaos sözcükleri “ışık saçan at” anlamına gelmekte olup, atların yalancı iğde tükettiğinde bu görünümü sergiledikleri vurgulanmıştır.

Antik çağlarda bilinen yalancı iğdenin yararları

 Aristo’nun öğrencisi olan Theophrastus, bazı bitkiler üzerinde botanik araştırmalar yaparak, iyileştirici, besleyici ve ilaç olarak kullanımını konusunda yalancı iğdenin yararlarını Milattan Evvel 4. Yüzyılda kayda geçmiş.

Pendanius Dioscorides, Antik Yunanistan’da farmakolojinin “babası “olarak ün salmış ve bu süper besinin yararlarını Milattan Sonra 1.Yüzyılda yazmış. De Materia Medica adlı, 5 ciltlik ansiklopedisi 1.500 yıldan beri bitkisel ilaç konusunda en güvenilir eser olarak tanımlanmaktadır. Bu eserde, yalancı iğdenin iyileştirici etkileri de yer almaktadır.

Bu “süper besin” Antik Yunanistan’da yaygın bir şekilde kullanılırken, bugün aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Ancak, yalancı iğde birçok kültürde hala geleneksel tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır.

Bu sefer de bu kadar; kalın sağlıcakla.