Mitokondriyon insan bedeninde kırmızı kan hücreleri dışında her hücrede bulunan eşsiz organellerdir. Hemen hemen her türlü metabolik işlevde yer alırlar ve bedenin hücre enerjisinin %90’ını ATP (adenozin trifosfat) formunda üretmeye yardımcı olurlar.
Aşağıdaki fotoğraf bir mitokondriyon organeline ait.
Diğer bir deyişle, mitokondriyonlar vücudumuzun güç istasyonlarıdır.
Eğer kendinizi daha önce olduğunuz kadar enerjik hissetmiyorsanız, şimdi önereceklerimi dikkatle okuyun.
Mitakondriya fazladan alınan kalorilerin “yakılmasında” önemli bir rol oynar ve eğer olması gerektiği gibi çalışmıyorlarsa bu metabolik problemleriniz olduğu anlamına gelir.
Pek çok anti-aging uzmanı mitakondriyaların yaşlanma sürecinin hızını belirleyen faktör olduğuna inanır.
Mitakondriyal işlevlerlerinizi iyileştirmeniz ve HAYAT KALİTENİZİ ARTTIRMANIZ için üç tane yaşam-tarzı değişikliği önereceğim.
Mitakondriyal işlevleri iyileştirmek için pek çok şey yapılabilir, örneğin ALA (alfa lipoik asit), CoQ10, B2 ve B3 Vitaminleri takviyesi almak gibi… Fakat şimdi önereceklerim TAMAMEN MASRAFSIZ.
Hadi başlayalım:
HER GÜN EGZERSİZ YAPIN
Egzersiz yapmak tüm vücuttaki mitakondriyal performansı güçlendirir. Düzenli yapıldığında egzersiz hem oksidatif stresi azaltır (27 Ocak 2015 tarihli “Spor ve Aktivite” ve 3 Şubat 2015 tarihli “Egzersiz” başlıklı yazılarıma göz atabilirsiniz), hem de oksijen akışını ve kandaki pH değerini arttırarak mitakondriyal aktiviteyi iyileştirir. Unutmayın, beden asidik bir ortamdan ziyade alkali bir ortamı tercih eder.
Düzenli olarak egzersiz yapan bireylerde hareketsiz bir yaşam süren bireylere nazaran daha fazla miktarda çalışır durumda mitakondriya vardır.
ARALIKLI OLARAK ORUÇ TURMAK
Oruç tuttuğumuz zaman, işlevsizleşmiş mitakondriyalar “mitofaji” denilen bir süreçle parçalanırlar. “24 Nisan 2015 tarihli, “Aralıklı olarak Oruç Tutmak” başlıklı yazımda değinmiştim, “otofaji” oruç tutulduğu zaman hücrelerimizdeki eski ve yıpranmış proteinlerin yok edilmesi sürecine denir. Bedenimiz, yemek yemesek de bu proteineri tüketerek bizi beslemeye devam eder.
Yapılan ilginç bir çalışmaya göre, aç bırakılan farelere egzersiz yaptırıldıktan sonra kas kitlelerinin arttığı keşfedilmiş, hem de “egzersiz sonrası protein içeceği” içmedikleri halde. Tabii, protein içeceği bir şaka ama beslenmediklerini vurgulamak istedim. Buna ne demeli?
Dolayısıyla otofaji (ve mitofaji) mitokondiyalar açısından oldukça önemli bir yeti, çünkü bu sayede mitokondriyalar istenmeyen birikintileri, reaktif oksijen ve nitrojen artıklarını bünyelerinden temizleyebiliyorlar. Bu artıklara bildiğiniz gibi serbest radikal deniyor.
Mitofajinin yok olması (mitokondriyal otofaji) ise kanser, Parkinson hastalığı, Huntington hastalığı, ve Alzheimer riskini arttırırken bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep oluyor.
KETOJENİK BESLENME BİÇİMİ
Ketojenik beslenme protein zengini, İYİ YAĞLAR içeren ve düşük karbonhidratlı bir beslenme şeklidir. Kas zayıflığı semptomlarını ve mitakondriyal fonksiyon bozukluğı dolayısıyla oluşan organ işlevlerindeki anomaliyi azaltmak için uygulanır.
Ketojenik beslenmenin amacı, bedenin belli besinleri enerji kaynağı olarak kullanarak metabolizmanın çalışma biçiminin değiştirilmesidir.
Ketonlar karbonhidrat oranı kısıtlandığında hücrelerimize enerji pompalayan alternatif enerji bileşenleridir.
Ketojenik beslenme mitokondriyal işlevi iyileştirmede o kadar etkilidir ki, epilepsy (sara) tedavi etmek için kullanılmaktadır. Epilepsi, beynin hipokampüs bölümünde mitokondriya anomalisi olması durumunda ortaya çıkan bir semptomdur.
Ayrıca ketojenik diyetin kanserle savaşta büyük etkisi olduğu yönünde pek çok kanıt bulunmaktadır.
Bir dahaki sefere görüşünceye kadar SAĞLIKLI KALIN.