Sevgili arkadaşım Emoş, bu hafta sağlıklı yaşamı yazmayıp, başka ilginç bir konuyu ele almamı önerdi; onu kıracak değilim ya.
Sosyal medyada dolaşan bir videodan esinlendim.
Türkçe altyazısı yok: özür dilerim.
Video’da bilim adamı Graham Hancock, Mısır piramitlerini kimin inşa ettiğini bilmediğini söylüyor.
Siz biliyormusunuz?
Dörtbin yıl önce, Mısırdaki kölelerin böyle bir yapıyı inşa edebileceklerini ben hiç sanmıyorum.
Aşağıdaki harita, daha ilginç bir gerçeği ortaya koyuyor.
Görüldüğü üzere, Mısırdaki ve Güney Amerika’daki piramitlerin konumları çok ilginç bir ilişkiye işaret ediyor.
Bence, bu ilişki, nirengi noktaları olup, uzaydan gelip iniş yapacak gemilerin işini kolaylaştırmak olarak tanımlanabilir.
Bazılarınız, 1968 yılında yayınlanan, Erik von Daniken’in “Tanrıların Arabaları” kitabını okumuş olabilirsiniz. Okuduysanız neler yazdığını hatırlayın.
Erik von Daniken bir UFO (tanımlanamayan uçan obje) konferansına katılmak üzere Türkiye’yi de ziyaret etmiştir.
Şimdi daha geriye gidelim.
Göbeklitepe
Göbeklitepe, Şanlıurfa’da Milattan Önce 10.000 yılında inşa edilmiş bir “tapınak”.
Bu, aşağıda resmi olan, İngiltere’deki “Stonehenge” den 6.000 yıl evvel inşa edildiği anlamına geliyor.
O tarihlerde, Türkiye’nin o bölgesi avcı-toplayıcı atalarımızın yaşam alanı idi. Dini açıdan, doğa içerikli tapınmalardan söz edebiliriz. Yani, böyle bir yapıyı gerçekleştirebilecek olsalar da, NİYEsorusu ön plana çıkıyor.
Bir antropolog bunu çok güzel özetlemiş; “bu küçük bir çocuğun Legoları ile, New York’taki “Empire State” gökdelenini inşa etmesi ile aynı”.
Paskalya adasından diğer bir gizem
Paskalya adasında bulunan bu “heykeller”, boyutları düşünüldüğünde çok görkemli. Yakın geçmişte, gövdeleri de kazılarak çıkarılmış.
Heykellerin 1200-1500 yılları arasında yapıldığı sanılıyor.
O tarihlerde adada yaşayan insanların bunu gerçekleştirebileceği düşünülse de, ilginç bir soru işareti var; adada bu heykellerin yapımı için kullanabilecek taş yok.
Adaya kimler tarafından, nasıl taşınmışlar?
Nuh’un gemisi
Nuh’un gemisi konusu, beni düşüncelere daldırdı, açıkçası.
Dünyadaki tüm yaratıkların, erkek ve dişi, bu büyüklükte bir tekneye sığabileceği pek inandırıcı değil.
Ağrı dağının üstündeki bu iz, geminin pek küçük olmadığına işaret ediyorsa da, yine zor bir lojistik.
Nerede, ve ne zaman okuduğumu hatırlamıyorum ama şimdi paylaşacağım görüş ilginç. Nuh’un gemisinde dişili, erkekli canlı yaratıklar değil, deney tüpleri içinde, DNA ve diğer genetik bilgileri vardı.
“İncil” devrinde bu teknolojinin var olması pek düşünülemez.
Bunu kim veya “ne” gerçekleştirdi, o zaman?
Belki de bazı cevaplar var
Yukardaki fotoğrafların bir kandırmaca olduğuna inanalar var.
Tabii, bu olabilir, ama ya bu devasa iskeletler Titanlara ait ise?
Titanlar, başka bir gezegenden gelen ve Yunam tanrılarının anne/babası olan dev yaratıklar. Zeus, Athena, Poseidon, Aeries, Apollo ve Afrodit gibi tanrıların Titanlardan geldiği söylene gelmiştir.
51.Bölge
Nevada Eyaletinde, Bölge 51 olarak bilinen, Edwards Hava Üssünün çok gizli bir bölümünde uzay yaratıklarının bulunduğu çoktandır söylenen bir şey.
Hiç bir açıklama yapılmıyor?
1986 yılında Rusya ya düşen UFO
Alttakiler, Rusya da ölen uzay yaratıkları.
Konuyu yeterince irdeledik sanırım. Sıklıkla kameralara, cep telefonlarına yansıyan UFO görüntülerine alıştık artık.
Son bir not
- Leonardo da Vinci,
- Mimar Sinan,
- Nikola Tesla,
- Mozart,
- Beethoven,
- Albert Einstein,
- Stephen Hawking.
Listeye daha çok ek yapabiliriz, tabii.
Yukardakilerle, aynı kökten geldiğimize inanıyor musunuz?
Bu sefer de bu kadar; sağlıcakla kalın.
