Geçen hafta söz verdiğim üzere, bu ilaçları alarak kendinizi hangi yan etkilere maruz bıraktığınızı aşağıda özetleyeceğim.
Geçen haftaki yazıda değindiğim üzere, LDL’ niz ve/veya total kolesterolünüz çok yüksek olsa bile kalp damar hastalıklarından ari olmanız mümkündür.
Bunu daha evvel yazmıştım sanırım, ancak tekrarında yarar görüyorum. Damar tıkanıklığı (daralması), genelde, LDL olarak bildiğimiz kolesterolü hücrelerimize taşıyan yağ proteinleri tarafından oluşturuluyor. LDL nin yoğun ve küçük olanları, damarlarımızdaki zara takılıp enflamasyon (yangısal süreç) oluşturabiliyorlar. Bu olunca, bağışıklık sistemimiz devreye girerek, bu enflamasyonun üstünü “sıvıyor”, bu da, doğal olarak, damarımızın çapını küçültüyor. Bu bir kereye mahsus bir olay ise, merak etmeye gerek yok. Ancak, kronik hale geldiğinde, damarlarımız git gide daralıyor.
Aşağıdaki resimden neyi kastettiğimi anlayabilirsiniz. Soldaki damar normal, sağdaki ise daralmış.
Kan tahlili yaptırdığınızda, LDL nin değişik yoğunluk ve büyüklükteki türlerinin de ölçülmesini talep edin. Küçük ve yoğun olan LDL ler varsa, damar tıkanıklığı olasılığınız artmaktadır.
Şimdi yazacaklarımı dikkate almayanlarınız olacaktır, ancak, tahıl tüketimini sonlandırmak bu konuda çok başarılı sonuçlar vermektedir. Bunu 3 ay uyguladıktan sonraki kan tahliliniz yaptırıp kanıtını görebilirsiniz.
Kolesterol ve kalp sağlığı arasındaki ilişkiye, istatistiksel olarak, yapay korelasyon (spurious correlation) denilir. Yani, hayatta beraber hareket eden iki olay varsa, biri ötekine neden oluyor denemez. Bunun güzel bir örneği, ABD de emniyet kemeri takmamakla, hava yolu pilotlarının kaza yapması olarak gösterilmekte. Yani iki olay beraber hareket ediyor diye, arabada kemer takmamanın uçak kazalarına neden oluyor dememiz mümkün değildir.
Kolesterol yaşamımızda inanılmaz önemli bir rol oynar. Onsuz yaşam mümkün değildir. Bütün gün güneşte yatsanız bile, derinizde kolesterol yoksa, vücudunuz D Vitamini sentezini gerçekleştiremez. Neredeyse tüm hormonlarımızın “ana maddesidir” kolesterol.
Kolesterol düşürücü ilaçların yan etkilerini özetlemeden, kolesterolünüz ‘ün yüksek olduğunu biliyorsanız, bunun hasara neden olup olmadığını saptamak üzere, bir “Fonksyonel Tıp” uzmanına muayene olmanızı öneririm.
Yani:
- Total kolesterol 330 un üstündeyse.
- HDL/Total Kolesterol oranı % 10 un altındaysa. % 24 ün üstünde olması lazım.
- Trigliserid/HDL oranınız % 2 den fazlaysa.
Fonksyonel Tıp çok önemli; klasik (aleopatik) bir doktor, size kolesterol ilacı yazıp, yangının neden çıktığını bulmak değil, dumanı yok etme tercihini kullanacaktır.
Yan Etkiler
Saptanmış yan etkileri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- Kas (adale) sorunları
- Ellerde ve ayaklarda sinir yıpranması
- Anemi (kansızlık)
- Asidosis (vücudun asidik olması)
- Cinsel bozukluklar
- Katarak
- Pankreas ve kara ciğer sorunları
- Hafıza kaybı
- Şeker hastalığı riski
- Kanser riski
Geçen haftaki yazımda da belirttiğim üzere, eğer bu ilaçları kullanıyorsanız, Koenzim Q10 (CoQ10) almayı ihmal etmeyin.
Sonuç
Yapılan araştırmalara göre, 100 kişiden 99 unun bu ilaçları kullanmaya ihtiyacı yoktur.
Yaşam tarzınızı düzene sokarak (beslenme, spor/hareket, stressiz dingin bir beyin) bu sorununda üstesinden gelmek sizin elinizde. Epigenetik, ve sağlıklı yaşam yazılarını tekrar gözden geçirmenizi öneririm.
Kısa bir ara
Çok yakın dostlarımız bizi teknelerine davet ettiği için haftaya yokum.
Dönene kadar sağlıcakla kalın.
Aydin bey merhabalar,
Istanbul’da bildiginiz, onerdiginiz ya da en azindan duydugunuz fonksiyonel tip doktoru var mi? Bilgi icin sormak istedim.
Sevgiler.
Merhaba Sevgili Tuğçe,
Aklıma tek gelen Canan Karatay Hoca.
Ama, Müftüoğlu bile Fonksyonel Tıpa’a değindiğine gÖre muhakkak başkaları da vardır.
Selamlar, sevgiler.
Aydın