Günde 25.000 kere nefes alıp vermemize rağmen, çoğumuz bunu aklımıza getirmeyiz bile.
Akciğerlerimize hava alıp vermek doğal bir faaliyet olduğundan, beynimizin, bizden yardım istemeden, bunu hallettiğini düşünürüz. Ne dersiniz?
James Nestor adlı gazetecinin Breath: The New Science of a Lost Art, kitabında bunun doğru olmadığı kanıtlanıyor. Nestor konuyu araştırırken, kadim Çin nefes alıp verme tekniklerinden, tüpsüz dalış yapan dalgıçların 5 dakikadan fazla nefes tutabilmek için ne yaptıklarını inceleyerek ilginç sonuçlara vardığını görüyoruz.
Araştırma sürecinde, Nestor nefes alıp vermenin çoğunluğun düşündüğü gibi basit bir işlev olmadığı sonucuna varmıştır. İnsanların yüzde ellisinin kronik ağızdan nefes alıp veren gurubuna dahil olup, solunum yolu iltihaplanması ve uykusuzluk sorunu yaşadıkları saptanmıştır.
Birçok yazımda tekrar ettiğim bir konuyu tekrar paylaşmadan edemedim doğrusu: BURNUNUZDAN YEMEK YEMEDİĞİNİZ GİBİ, AĞZINIZDAN NEFES ALIP VERMEYİN.
Dönelim konumuza. İnsanların %25’i normalin üzerinde solumaktadır. Yani, gerekmediği halde fazla nefes alıp vermektedirler. Bu vücudun strese karşı direncini azalttığı gibi zihinsel ve fiziksel sorunlara neden olabilmektedir.
Doğru bir şekilde nefes alıp vermeniz hayatınızı değiştirebilir
Bu görüş size abartılı gelebilir, ancak Nestor’un kitabını duyurmak için yaptığı röportajlar konunun abartılmadığını ispatlamaktadır. Nestor’un yaptığı röportajların büyük çoğunluğunda doğru nefes alıp verme konusunun üstesinden gelenlerin inanılmayacak hayat hikayeleri okuyanları ikna etmektedir.
Bu mülakatların bazılarında nefes alıp verme “biliminin” insanı gerek fizyolojik gerekse psikolojik olarak nasıl etkilendiği açıkça ortaya konmaktadır. Stres altında çalışan kişilerin nasıl nefes alıp verdiklerini ciddiye almaları hararetle tavsiye edilmektedir.
Kusursun nefes alıp verme
Konuya odaklandığınızda, tekniğiniz üzerinde çalışmanız gerektiğine inanacaksınız. Endişelenmeyin, o kadar zor değil.
Örneğin, Nestor ağızdan nefes almadan vazgeçebilmek için, yatarken ağzına bir bant yapıştırmaya başlamış.
“Bant yapıştırmama rağmen istediğimde ağzımdan nefes alabiliyor, hatta konuşabiliyordum. Ancak, çenemi kapalı tutma alışkanlığını böyle sağladım.” Diyor Nestor. Ağız yerine burundan nefes alıp vererek, nefes başına %20 daha fazla oksijen alabiliyor insan.
Lüzumundan fazla nefes alıp verdiğinizi düşünüyorsanız bunun için yapabileceğiniz birçok egzersiz bulunmaktadır. Google’a girip nefes egzersizlerine tıklarsanız tümünü gözden geçirebilirsiniz. Benim önerim, ilk önce daha ideal bir nefes alıp verme temposuna uymayı aklınıza koymanız olacaktır.
Kusursuz nefes alıp verme nasıl olmalı: 5,5 saniye nefes alın ve 5,5 saniye nefes verin. Bu tempo, dakikada 5,5 solunum demektir ve 5,5 litre hava almanız anlamına gelmektedir. Yardıma ihtiyaç duyarsanız, yoga hocaları veya nefes alıp verme hocaları bulmakta zorlanacağınızı sanmıyorum. Hatta, Google’da ufak bir aparat bile satılmaktaymış.
Doğru şekilde solumak için yapmanız gerek karmaşık ve zor değildir. Başardığınızda, stresi yok eder, mışıl mışıl uyur, horlamayı keser, daha sağlıklı bir vücuda kavuşur, astım ve alerjilerden korunur ve hatta, daha güçlü bir şekilde odaklanma yeteneği kazanırsınız. Bakın, ufak bir müdahale size neler kazandırabiliyor.
Bu seferde bu kadar; kalın sağlıcakla.