Bazılarınız hatırlayacaktır, 18 Mayıs 2015 tarihli yazımda alışık olmadığımız bazı besinlerin tüketimini önermiştim.
Bir daha okumanızı öneririm; zerdeçal ve zencefil tüketmenizin inanılmaz sağlık yararlarını tekrar hatırlayın.
Zerdeçal
Zerdeçalın içindeki aktif madde olan kurkuminin yararlarını şöyle özetleyebiliriz: Güçlü bir
- Anti-enflamatuar
- Anti-trombotik
- Anti-karsonagenik
- Anti-oksiditif
Yani kurkumin, enflamasyon (yangı), kan dolaşımı, kanser ve oksidatif zarara karşı çok önemli bir savunma mekanizması oluşturuyor.
Ancak, zerdeçal tüketiminiz gerek miktar, gerekse kullandığınız ilaçlar çerçevesinde çok dikkatli yaklaşılması gerek bir konudur.
- Anti-trombotik (kan sulandırıcı) niteliği göz önünde tutularak, kan pıhtılaşmasını önlemek için kullanılan aspirin ve warfarin gibi ilaçlarla beraber tüketilmemelidir. Kan sulandırıcı ilaç ve zerdeçal beraberce tüketildiğinde kanama yapabilir.
- Şeker hastalığı ilaçları kan şekerini azaltır. Zerdeçal da aynı şeyi yapar. İkisi beraber alınırsa kan şekeri düzeyi çok düşer ve endişe, baygınlık, bulanık görme ve titreme gibi sonuçlar doğurabilir.
- Ranitidine, Famotidine, Cimetidine gibi mide asidi azaltıcı ilaçlar alıyorsanız, bununla beraber zerdeçal tüketmeyin. Zerdeçal mide asidi salgısını arttırır, ve bu ilaçlarla beraber alındığında, şişkinlik, ağrı ve sancı yapabilir.
- Aşırı zerdeçal tüketimi bazen, alerjik reaksyonlarla, kaşıntı ve daha ciddi anaflaktik rahatsızlıklarla sonuçlanabilir. Tüketimi derhal kesin. İlerde tedricen tekrar tüketmeyi deneyin.
Zencefil
Zencefil, Çin kökenli bir nebat olup, dünyadaki en şifalı bitkilerden biri sayılmaktadır. C vitamini, magnezyum, potasyum ve bakır zengini olup, bağırsak gazının salınmasına, kan-damar deveranının artmasına, hamilelerin sabah bulantılarını ve araç tutması bulantılarını geçirici niteliklere sahiptir. Ayrıca, osteoartrit ve bazı kanser türlerinin ağrılarını dindirdiği de bilinmektedir.
Zencefil’in, aşağıda verdiğimiz koşullarda, ilaçla beraber verilmemesi veya hiç verilmemesi önerilmektedir:
* Zencefil de zerdeçal gibi kan sulandırıcı niteliklidir. Kan sulandırıcı ilacı alan kişiler ve hemofili hastaları kesinlikle zencefil almamalıdır.
* Yüksek tansiyon ilacı ve şeker hastalığı (diyabet) ilacı alan kişiler zencefil tüketmemeliler. Zencefil, alınan ilaçların etkisini değiştirebilirmiş.
* Zencefil, kanın pH düzeyini değiştirerek, yağ kaybı ve iştah kaybına neden olabilmektedir. Zayıf kişilerin zencefil tüketmesi önerilmemektedir. Tüketildiğinde, adet görme bozuklukları, kas kaybı ve saç kaybına neden olabilmektedir.
* Son olarak, hamilelerin bu sürede, sabah bulantıları için az bir miktarın dışında, zencefil tüketmemeleri tavsiye olunur.
İkame olarak, tatlı biber ve acı biber kullanılabilirsiniz.
Ananas
Çoğumuzun lezzetine bayıldığı ananas, C vitamini ile birlikte bir çok besleyici madde içermektedir. Ancak, bazı ilaçların kullanımı ile beraber tüketilmesinde dikkatli davranmanız şarttır.
Bazı ilaçlar taze ananastaki BROMELAİN enzimi ile etkileşerek dikkat edilmesi gereken bir durum yaratmaktadır.
Bromelain genelde tıbbi nedenlerle anılmaktadır. Örneğin, bromelain enzimi vücudun bazı maddeler üretmesini ve böylece enflamasyona karşı savaşmasını sağlamaktadır.
Bromelain, aynı zamanda, içerdiği bazı kimyasallar sayesinde tümör hücrelerinin büyümesini de yavaşlatmaktadır.
Bromelain, arterit, kas ağrısı, enflamasyon, ülserli kolit ve incinme sonrası ağrıların tedavisinde de kullanılmaktadır.
İlaç kullanıyorsanız ve ANANAS TÜKETMEYE DEVAM EDİYORSANIZ, bu dozu aşma sorununa yol açıp, yan etkileri ağırlaştırabilir.
- Amoksilin ve tetrasiklin gibi antibiyotiklerle beraber tüketmeyin.
- Kan pıhtılaşmasını yavaşlatan ilaçlarla beraber tüketmeyin; morarma ve kanamaya neden olabilir.
- Antikonvulsan, benzodiazepin gibi sakinleştirici ilaçlarla ve alkolle beraber kullanmayın. Bromelain bunların etkisini arttırır.
- Çocuk düşürme olasılığına karşı, hamilelerin bol miktarda ananas almamaları önerilir.
- Kan sulandırıcı etkisi nedeniyle, ameliyat veya benzer bir tıbbi müdahale görecek olanlar, 2 hafta önceden ananas yemeyi bırakmalıdır.
- Kan pıhtılaşmasını sağlayan kimyasalları üreten bu organlar olduğu için, karaciğer ve böbrek hastalarının aşırı miktarda ananas yememeleri önerilmektedir.
- Son olarak, ham ananasın oldukça zehirli olduğunu dikkatinize sunarım; Yerseniz, aşırı ve ağrılı kusmaya neden olacaktır.
Greypfrut
İlk önce nutrasötik tanımını yapalım. Bu bir besin maddesi veya bir parçası olabilir ve genel olarak tıbbi yararlar sağladığı gibi, hastalık önleyici ve tedavi edici oldukları da iddia edilmektedir.
Greypfrut ve graypfrut suyu, içerdiği birçok madde nedeniyle:
- Damar sertleşmesini önlediği
- Kanser riskini azalttığı
gibi, neredeyse her derde deva bir şey olduğu söylenegelmiştir.
Ancak, ilaç alan kişiler konu olunca greypfrut ve suyunun sadece “mucizevi” nitelikleri değil, tehlikeleri de ortaya çıkmaktadır.
Çoğu kişi greypfrut suyunu sabah kahvaltısında içtiği için, ve ilaçlarda sabah alındığı için sorun vahim bir hal almaktadır.
Nedenini merak ediyorsunuzdur. Greypfrut suyu, ince barsağımızın cidarında oluşan çok önemli bir enzimin işlevini bloke etmektedir. İşlevi ise, ilaçlardaki kimyasalları yok etmek ve kana karışan ilacın tesirini azaltmak. Yani, ilaçla beraber greypfrut suyunu içince aşırı dozda ilaçlanıyoruz. Bu da, büyük bir olasılıkla, zehirli (toksik ) yan etkilere maruz kalmamıza neden olur.
Bu enzim blokajı 24 saat sürdüğünden, sabah ilaçlarımı alırım, birkaç saat sonrada grepfrut suyumu içerim yaklaşımı da geçersiz.
İlaç ile greypfrut suyu etkileşimi, tahmin edilemeyecek ve tehlikeli miktarlarda ilaçların kanımızda dolaşması anlamına gelebilir. DİKKAT:
Sonuç
Yukarıda değindiğimiz konuların yaygın yorumu ve sonucu, “İlaç alıyorsanız, sıskaysanız ve hamileyseniz yukarıda değinilen besinleri tüketmeyin “olacaktır.
BU YORUMA HİÇ KATILMIYORUM. SİZLERE ÖNERİM YAŞAM TARZINIZI DEĞİŞTİRİN VE İLAÇ İHTİYACINIZI YOK EDİN. BU SAĞLIK VERİCİ BESİNLERİ DE TÜKETMEYE DEVAM EDİN.
Yaşam tarzı dediğimde:
- Beslenmeniz
- Hareket / spor
- Dinginlik
Doğru yaşam tarzı ile iyi genleri açıp, kötü genleri kapayabilirsiniz. Genetik mirasınız sandığınız mite kaptırmayın kendinizi. Yangını söndürmek yerine dumanı dağıtmaya çalışan allopatik doktorunuzun ilaç tavsiyelerini de, bir “fonksiyonel tıp” uzmanı ile görüşüp çöpe atın.
Haftaya görüşmek üzere.