ÖNERİLERSAĞLIK

ORUÇ TUTMANIN BEYNİNİZE SAĞLAYABİLECEĞİ 4 YARAR

Yazar: 18 Nisan 2021 2 Yorumlar

 

 İnsanın kendini birkaç saatten fazla aç tutması pek cazip gelmese de uzun vadede beyin faaliyetlerinin bozulmasını engellediğini unutmamak lazım.

Johns Hopkins Tıp Fakültesi profesörlerinde Mark Mattson, beyin üzerindeki çalışmaları ile ün salmış biri. Altını çizdiği olgu, insan neslinin gelişme sürecinde uzun süreler aç kalması gerektiği.

Mattson’a göre, “Açlık sürecinde beyinin çok iyi çalışmaması, yiyecek bulmayı tehlikeye düşürecektir.”

Oruç tutma (aç kalma) vücudun enerji için kullandığı kaynaklarda değişimi tetiklemektedir. Metabolizma, enerji için kullandığı glikoz (şeker) den vazgeçip enerji kaynağı olarak ketonlara dönmektedir. Ketonlar karaciğerin yağdan ürettiği bir asittirler. Ketojenik diyetler de bu oluşumdan yararlanmak için önerilmektedirler.

Ancak, olay sadece yağ yakmak değildir. Açlık süresinde ketonların kullanılması ve yemek yendiğinde yakıt olarak glikoza dönülmesi, “metabolik manevra” olarak tanımlanmakta. Bilim insanları,

bu “manevra” nın vücutta biyolojik bir çağlayan oluşturarak beyin direncini ve verimliliğini ve bunu mümkün kılan destek sistemini güçlendirdiğini vurgulamaktalar.

Oruç süresince hücrelerin “sağ kalma” ve “tamir” özelliklerini aldıkları ve yemek yendiğinde tekrar “büyüme” ve “yeniden doğma” konumuna döndükleri düşünülmektedir.

Oruç tutmanın beyin sağlığı açısından 4 yararı olduğu düşünülmektedir:

 

  1. Oruç Tutma Daha Fazla Bebek Beyin Hücresi Üretimine Neden Olabilir

 

Yemek yememizi tetikleyen hormon Ghrelin dir. Aç kaldığımızda bu hormonun salgılanması artar. Bu artışın yeni beyin hücreleri üretimi arttırdığı gözlemlenmiş bulunmaktadır.

Araştırma sonuçları, oruç nedeniyle salgılanması artan Ghrelin’in beyin sağlığı açısından yadsınamaz bir etkisi olduğu yönündedir.

Hernekadar araştırmaların çoğu insan üzerinde yapılmamışsa da Mattson insan beyni üzerindeki etkinin de aynı olduğu kanısında. Ancak bunun kesinleşmesi için insan üzerindeki araştırmalara hız verilmesi gerekmektedir.

 

  1. Oruç Tutma İdrak ve Ruh Hali Üzerinde Olumlu Etki Yapabilir

 

İnternette bir gezinti yaptığınızda oruç tutmanın zihni ve zekayı açma konusundaki olumlu tecrübelere/beyanlara rastlamanız olasıdır.

İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, dini nedenle oruç tutma üzerinde durulmuş bulunmaktadır. On üç kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, bir haftalık oruç süresinden sonra uyku, odaklanma ve dengeli bir ruh hali kıstaslarında belirgin iyileşme gözlemlenmiş.

 

  1. Oruç Tutma Beyin Sorunlarının Tedavisinde Yardımcı Olabilir

 

Yaş nedeniyle ortaya çıkan beyin hastalıklarının dışında, oruç tutma diğer beyin ve sinir sistemi sorunlarını yönetmenize destek sağlayabilir.

Bundan 2.000 yıl önce, oruç tutma sara hastalığı tedavisinde kullanılmaya başlanan bir yöntem. Bu tedavi yöntemi bugün de kullanılmakta. Ayrıca, sara hastalarına ketojenik diyet de uygulanmakta.

2008 yılında ki bir araştırmanın sonuçlarına göre, bir gün aç bırakılan beyin hasarı almış farelerde beyin hücreleri daha az zarar görmüş. 2014 yılında inme inmiş fareler üzerinde yapılan başka bir araştırma sonuçlarına göre aralıklı oruç tutturulan farelerde beklenenin çok altında hücre ölümü saptanmış.

 

  1. Oruç Tutma Beyin Fonksiyonlarındaki Düşüşü Yavaşlatabilir

 

Aralıklı oruç tutmak, Alzheimer’s, Parkison’s, ve Huntington’s gibi beyin fonksiyonlarındaki düşüşün yarattığı hastalıklarda da yavaşlama/düzelme sağlayabilmektedir. Ancak, bu sonuca varmamızda da fareler üzerinde yapılan araştırmalara dayanmaktayız.

Açlık ve yemek arasında gidip geldiğimiz yolculuğun vücudu “reset”lediği düşüncesi, anahtar niteliğini taşımaktadır.

Bazı ön bilgiler, Parkinson hastalarının ketojenik bir diyet uyguladıklarında ağrılarının azaldığı, uykusuzluğun ve beyinsel fonksiyonların düzeldiği gözlemlenmektedir.

Yapılmış bulunan hayvan araştırmaları ışığında insan araştırmalarında da oruç konusunda aynı sonuçlara varıldığı takdirde bilinç, kıvrak zekâ ve öğrenme konularında ışık tutma olasılığı yüksek bulunmaktadır.

Bu sefer de bu kadar; kalın sağlıcakla.

 

2 Yorumlar

  • haluk günerman dedi ki:

    BİLİM VE ORUÇ
    Adı: Yoshinori Ohsumi.

    Otofajoni; yani insan vücudunun aç kalınca zayıf ve hastalıklı hücrelerin içindeki gereksiz parçacıkları yok etme programını keşfetti.

    Genlerdeki mutasyonlar hastalıklara neden olurken, aç kalma süreçlerinin kanser ve nörolojik hastalıklar gibi bazı vakalarda düzelmelere sebep olduğu gerçeğini ve sağlığa katkılarını kanıtladı.
    39. Nobel Tıp ödülünü aldı.

    Ohsumi “Üç günlük oruçtan sonra vücudun bağışıklık mekanizması yeni akyuvar oluşumunu tetikliyor, vücut bağışıklık sistemini tamamiyle yeniliyor. Bu konuda müslümanların orucu adeta bir yenilenme programı olarak karşımıza çıkıyor.

    Hücreler bize benzemeseler bile bazı durumlarda aynı insanlar gibi hareket ediyorlar. Çöplerini özel torbalara dolduruyorlar (otofagozomlar), ve konteynerlere depoluyorlar (lizozomlar). En kirli olanları yokedilip sindiriliyor, bazıları da yeniden dönüştürülerek enerji üretiminde kullanılıyor. Böylece erken yaşlanmanın önü tıkanıyor.

    Otofaji, vücut stres altındayken, oruç tutarken ya da açlık sırasında çok fazla çalışıyor. Hücre, enerji üretimini kendi iç imkanlarını kullanarak yapmaya çalışıyor ve tabii ki ilk olarak çöpünü ve patojen bakterileri sindirerek temizliğe başlıyor.

    Otofaji sürecinde belli bir süreklilik olmaz ise, parkinson hastalığı, diyabet ve kanser hastalığı kaçınılmaz olabiliyor. Yılda bir ay kadar bir süre ara vermeden aç kalmanın harikulade bir tasarım olduğunu söyleyebilirim. İslamın, Hastalıkların tehlikesini otomatik olarak ortadan kaldıran bir sağlık programı var.

    Not: peygamberimizin “Oruç tut sıhhat bul” sözlerinin bilim ile örtüşmesine şaşırmıyoruz. Ve bizler orucumuzu sağlığa olan katkıları için değil, Rabbimiz emrettiği için tutmaya devam edeceğiz. Bizi sağlıklı ve mutlu kalmaya mecbur edene Hamd ile.

Yorum Yapın