SAĞLIK

SABAH İLK İŞ BUNU YAPIN

Yazar: 19 Ocak 2018 2 Yorumlar

“Yüksek Tansiyon – Evet Yine” yazım, 17 Kasım 2017 tarihinde yayımlanmıştı. Hatırlarsanız, orta okuldan sınıf arkadaşım olan Dr. Mehmet Harmancı kan basıncının (tansiyon) en yüksek olduğu zamanın yataktan çıkmadan 30 dakika evvel olduğu konusunda bizleri bilgilendirmişti.

Kalp krizlerinin çoğunlukla sabahları gerçekleşmesi de bunun doğal bir sonucu gibi gözükmekte. Daha da ilginci, Pazartesi sabahları bariz bir şekilde öne çıkmakta.

Pazartesi sabahlarının öne çıkmasının kısmi nedeni stres, hem zihinsel, hem de fizyolojik. Haftanın ilk gününün, aynı zamanda haftanın ilk iş günü olduğunu unutmayalım. Bu da, çoğu erkekte “yine 5 gün stres altında olacağım, ta ki hafta sonu gelene kadar” kaygısını kamçılamakta.

Ancak, kalp krizinin sabah olma olasılığının yüksekliği sadece stresli iş ortamı değil. Bazılarını anlamadığımız, ama bazılarını da anladığımız fizyolojik nedenler bulunmakta.

Kesinlikle anladığımız nedenlerden biri sıvı kaybı (dehydration). Bu, kan pıhtılaşması, inme (felç), ve kalp krizlerinin sabah olmasında önemli bir rol oynamakta.

Çoğumuz, akşam, yatmadan evvel su içmekten imtina eder. Nedeni:

Uykumuzun, gece çişe kalmak zorunluğundan   bölünmesini istememiz.

Bu çok makul bir neden. Ama, bilerek yahut ta bilmeden başka bir olası sağlık sorununa karşı kendimizi korumaya aldığımız unutulmamalı. Bu da “uyku saatlerinde” ışığa maruz kalmanın yaptığı tahribatı önlemek.

Nedir bu olası “tahribat”:

Uyku saatine ışığa maruz kalmak, vücudun melatonin ve büyüme hormonu üretimini durdurması.

Bu iki hormon, sağlığımız da çok önemli rol oynarlar. Işığa maruz kalmanın çok basit bir şekilde önlenmesi mümkün; yatağınızdan tuvalete kadar “mavi” ışıkla aydınlanın. Bu şekilde hem tuvaletin yolunu kolay bulur, hem de yerlere işemezsiniz.

Dönelim yatmadan evvel su içmemenin sonucuna. Yatmadan evvel vücudu susuz bırakmak, kanımızın akışkanlığını bozar. Yani, damarlarımızda kan değil de pekmez dolaşıyormuş gibi bir durum ortaya çıkar. Bunun kalbi nasıl yorduğunu düşünebiliyor musunuz.

İşi daha da bozan bir durum, çoğu erkeğin kalkar kalkmaz kahve

veya portakal suyuna yönelmesi.

Bunları içmek sıvı kaybı durumunu daha da vahim hale getirir.

Kahve bir düretiktir (işetken/su kaybı yaratan), portakal suyu da (diğer meyve suyu ve teneke içecekleri gibi) osmotik bir etki yapar. Yani, su damar sisteminden, bağırsaklara gider.

Erkeklere değişik bir strateji lazım

 

Kendinizi “sabah kalp krizi “ne karşı korumanız için, kardiyolog Joel K. Khan, yataktan kalkmadan başucunuzda bulunan bir bardak suyu içmenizi önermekte. Gece yatarken, bardağın üstüne bir küçük tabak yerleştirin ki zararlı mikroplar suyunuza bulaşmasın.

İçtiğiniz bu su, kanın akışkanlığını arttırır ve sabah kan pıhtılaşması ve kalp krizine karşı sizi korur.

Dikkat ettiyseniz, hep erkeklere hitaben yazdım. Bunun nedeni, kadınların kanının erkeğe kıyasla daha akışkan olması. Ancak, ister kadın, ister erkek, 40 yaş üzerinde olanların bu önerileri dikkate almasını rica ve tavsiye ederim.

Bu hafta bu kadar; sağlıcakla kalın.

 

 

 

2 Yorumlar

  • Mehmet C. Harmanci dedi ki:

    Su metabolizmasi ile ilgili bir iki gorusum var: Kanda ve dokularda su dengesinin korunmasi bir hormonun etkisi altindadir. Beyinden salgilanan vasopressin veya antidiuretic hormon kanda herhangi bir dehidratasyon belirtisi (yukselen osmolalite) hissedildigi anda salgiya gecer ve bir iki dakika icinde bobreklerden su (idrar olma yolundaki) geri emilir ve bu su hemen kana karisir. Yani biz dehidratasyondan boylece korunuruz. Ayrica bu yontemle idrar daha yogun (konsantre) olur.

    • Aydın Ulusan dedi ki:

      Sağol Mehmetciğim, bizi yine bilgilendirdin. Ancak bu biraz teorik oldu gibi. Yani pratikte, yatmadan evvel su içmek, veya sabah kalkmadan su içmek bir işe yaramazmı diyorsun?

Yorum Yapın