Birçok toplum yaşlanma ve sağlık sorunlarının eş zamanlı olarak gerçekleştiğine inanmaktadır. Tabii ki, otuzlarında bir kişinin 10 yıl önce önemsemediği akşamdan kalma halinin şimdi onu rahatsız ettiğini veya kırklarında bir kişinin şimdi sabah kalktığında kemik ağrılarından yakınması doğaldır, ama genellemesi de yanlıştır. Tabii, yaşlılara musallat olan demans ve Parkinson’s konularını da unutmamamız lazım.
Food Fix kitabı yeni yayınlanan “fonksiyonel tıp uzmanı” Dr. Mark Hyman, yaşlandıkça daha sağlıklı olmanın mümkün olduğunu iddia ediyor. “İyi yaşam” konusuna odaklanmış kişiler, düzenli spor yaparak ve ağırlıklı bir şekilde sağlıklı beslenerek bunun mümkün olduğunu kanıtlıyorlar.
Beslenme konusunda, Dr. Hyman daha uzun ve sağlıklı yaşamak için baş kural olarak “İnsülin direncine karşı kişiyi koruyan diyet” vurgusunu yapmaktadır. Dr. Hyman’a göre, “yaşlılıkta karşılaşılan tüm hastalıkların ana tetikleyicisi, şeker ve nişastadır.” Bu iki maddenin tüketimini asgariye indirmek sağlıklı bir yaşlanma anlamına gelmektedir, zira iki madde de insülin direnci, şeker hastalığı, kanser, depresyon ve Alzheimer’s ile ilişkilendirilmektedir.
Şimdiye kadar yazılarımı okumamış olan arkadaşlar için insülin direncine karşı korunmak aşina olmadıkları bir konu olabilir. İnsülin direnci konusunda sizlere yardımcı olacak glisemik endeks ile aşina olmanızı hararetle tavsiye ederim. Özetleyecek olursak, bu endeksi kan şekerini etkilemesi açısından yalın olarak tüketilen karbonhidratların rakamsal sıralanması olarak niteleyebiliriz. Şekerler ve nişastalı yiyecekler endeksin yüksek olduğu ve imtina etmemiz gerek besinleri oluşturmaktadır. İnsülin direncine karşı önlem almak, aynı zamanda kilo kontrolü için de önemlidir.
Fikir edinebilmeniz için aşağıdaki özet çizelge, değişik besinlerin endeksini vermektedir. Tabii, belli bir besinin endeksini saptamak için Google’a girip araştırmanızı yapabilirsiniz.
Dr. Hyman’ın altını çizdiği öge, ne kadar şeker ve nişasta tükettiğinizi her gün göz önünde tutarak sağlıklı bir yaşlanmayı mümkün kılmanızın mümkün olduğu. Bu öneriyi uyguladığınız takdirde önünüzdeki yıllarda kendinize çok teşekkür edeceksiniz.
Bu seferde bu kadar; kalın sağlıcakla.
Aydın Ağabey cığım ,Sevgılı Pınar Ablacıgım
Özgürlüğümüzün kısıtlandığı ,tecrübe etmedıgımız zor bır donemı n olumsuz yonlerı yanında ,olumlu getırılerı
üzerıne düşünerek ,hayatı yenı yönlerı ıle öğrenerek geçirdıgımız bu günlerde sağlığınızın iyi olmasını ,sevdıklerınızın
sesını duyarak gecırmenızı dılerım .
Yazınızı ılgı ıle okudum ,uzun vadede daha da önemle takdır edecegım ,sonucunu gorecegıme inandığım glisemık
endeksi düşük beslenme konusunda yaptığınız degerlı hatırlatma için teşekkürler .
Uzun yıllardır beyaz ekmek yerıne kepeklı siyah ekmek turlerı yıyorum .
Geleneksel bır bagımlılık olan ve doygunluk hissi verdıgı için az da olsa yemeğe devam ettıgım kara ekmeklerın fırınlarda satılan yumuşak ,rengı esmer tadı huzursuz olanları almıyorum .
Beledıyenın beyaz ve kepeklı olanı sankı bır nebze ıyı gelıyor .
Uno ve türevleri ,endustrıyel tıp katkılı ekmek tadı veriyor ,hac almıyorum.
Fıyatı yüksek sert ıyı ekmek her zaman alamıyorum .
Tabloda kı dıger dusuk degerlı besınlerı cesıtleyerek tüketiyorum .
Zorlandığım konu fıyatı ehven ıyı kalıte bır dılım ekmek sorunsalı sadece .
Önerınız ne olur .
Evde ekmek yapma konusu henüz hayatıma entegre edemeyecegım bır parantez ,keşke alışsam,yapsam.
Sevgılerımı hurmetlerımı ıyı dıleklerımı yolluyorum size.
Sebnem
Şebnemciğim,
Ekmek konusunu yanlış kişiye sordun; ekmeğin (tahılların) hiç bir şeklini tüketmeyin diyorum. 12 bin yıl önce tarımın icadıyla ortaya çıkan tahıllar, insanlığın sağlığını bozmaktan başka hiç bir tarafı yok. Forensic Anthropology Avcı-Toplayıcı atalarımızın bizlerden çok daha sağlıklı olduğunu ispatlamı bulunmakta. Sen, sen ol bırak şu ekmek tutkusunu artık.
Gözlerinden öperim.
Aydın