İPUÇLARIÖNERİLERSAĞLIKTARİFLERUYARILAR

VITAMİN KONUSUNDA DİKKAT ETMENİZ GEREKEN BAZI GÖRÜŞLER

Yazar: 18 Şubat 2019 2 Yorumlar

 

Geçenlerde yakın bir dostumla sohbet ederken, konu vitaminler ve besin takviyelerine geldi. Doktorunun ona söylediği bir şey nakletti: “Multivitamin almak boş yere para harcamaktan başka bir şey değildir, tek elde edilen şey pahalı bir idrardır”

Bu görüş yıllardır ABD de alopatik doktorlar tarafından ortaya atılır, ancak  sınır ötesi yaygınlaşması şaşırttı beni doğrusu.

Bu görüşe hiç katılmadığım için, konuyu incelemeye karar verdim.

ABD toplumunun % 75’i her gün vitamin ve besin takviyeleri almakta.

Sizin belki böyle bir alışkanlığınız yok; sağlıklı beslendiğinizi düşündüğünüzden buna ihtiyaç duymamış olabilirsiniz. Ancak, gerçekler bunu göstermiyor; bilhassa “sınırlı” bir diyetiniz varsa ve bolca işlenmiş gıda tüketiyorsanız.

Pakette, kutuda, konservede bulunan ve televizyonlarda reklamını gördüğünüz tüm besinler işlenmiş gıda kategorisine girer.

Gıda endüstrisinin bugün ki durumu göz önüne alındığında, alamadığımız önemli besinleri takviye yoluyla vücudumuza almamız gerekmekte.

Konunun önemine katılıyorsanız, vitaminler (ve besin takviyeleri) konusundaki yanıltıcı bilgilere dikkatinizi çekmek istiyorum.

 

  1. Sadece Hasta Olduğunuzda Vitamin İhtiyacınız Olur

 

Her gün vitamin almayanlar bile, hasta olacaklarını hissettiklerinde vücutlarını bir vitamin bombardımanına maruz bırakırlar.

Vitaminleri hastalığı önlemek için almak çok daha akıllıca bir yaklaşımdır. Hasta olduktan sonra yararları olsa bile, sınırlı kalır.

Örneğin, C vitamini, mürver dutu, sarımsak, ve çinko gibi bazı besinlerin/takviyelerin bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri uzmanlarca araştırılmış bulunmaktadır. Tam anlamıyla sağlıklı beslenemediğimizi düşünürsek, bu araştırmalar ışığında hasta olmamayı hedeflemek, hasta olduktan sonra çare aramaktan çok daha akıllıca bir yaklaşım değil mi?

 

  1. Vitamin Almanıza Hiç Gerek Yok

 

Vücudunuzun ve beyninizin iyi çalışması için aşağıdaki vitaminlere ihtiyacınız var:

  • Nöronal (beyinsel) takviyesi nedeniyle A vitamini
  • Nörotransmitterlere (beyin hücreleri arası iletişim)verdiği destek nedeniyle C vitamini
  • Kalsyum işlenmesine katkısı nedeniyle D vitamini
  • Serbest radikallere karşı savaşması nedeniyle E vitamini
  • Beyninize gitmesi gereken oksijen ve besinlere katkısı nedeniyle K vitamini
  • Hücresel büyüme ve nörotransmitter üretme kapasitesi nedeniyle B vitaminlerinin tümü

Vitaminlerin sadece bazı önemli işlevlerinin özetini verdim yukarıda. Daha başka, ve yine önemli işlevleri de var tabi iki.

İşi ciddiye alıyorsanız, kan tahlili ile vitamin ihtiyacınızı saptayabilirsiniz.

 

  1. Vitamin Endüstrisi Denetlenmiyor

 

 

ABD’nin FDA’sı (Gıda ve İlaç Denetim Organizasyonu) 2007 yılında çıkardığı yönetmelik ile vitamin ve besin katkısı üreticilerini denetlemeye başlamış bulunmakta.

İyi tanınmış markalara güvenebileceğiniz gibi, eczacınızın da bilgisine baş vurabilirsiniz.

Vitamin ve besin takviyelerinizi aktardan değil, eczaneden almanızı öneririm.

 

  1. Vitaminlerinizi Aç Karnına Almamalısınız

 

 

Kahvaltıda önce, bir avuç dolusu vitamin aldığınızda mideniz bulandıysa, şaşmayın. Bunu yapan tek siz değilsiniz.

En optimal emilim açısından, vitaminler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, yağda çözülen bir besin katlısı Omega 3’ün yemekle birlikte alınması gerekiyorsa da, C vitamini aç karnına da alınabilmekte. Demir takviyesi için bir katkı alıyorsanız, bunu aç karnına almak önerilmekte.

Mide sorunu yaşıyorsanız, eczacınızla danışmanızı öneriyorum.

 

  1. Tüm Vitaminler Aynıdır

 

 

Vitaminlerin, multivitamin, nootropik, adaptojen ve daha başka da katogorileri bulunmaktadır, dolayısıyla tüm vitaminler aynı değildir.

Ayrıca, vitaminler doğal girdilerden elde edilebileceği gibi, sentetik girdiler kullanılarak da üretilmektedir.

Benim önerim, doğal girdilerden elde edilenleri tercih etmeniz. Eczacınıza danışın.

 

  1. Bol Sebze Tüketiyorsanız Vitamine İhtiyacınız Yok

 

 

Vejetaryen veya vegansanız, beslenme tarzınız nedeniyle ihtiyacınız olan tüm elzem besinlere kavuştuğunuzu düşünebilirsiniz. Ancak, bu çok yanlış olur. Yapılan araştırmalar ışığında, gerek veganlar, gerekse vejetaryenler de B12 vitamini eksikliği saptanmış.

Peki, B12 vitamini eksikliği ne sonuçlar doğurabilir:

  • Yorgunluk
  • Halsizlik
  • Güçsüzlük
  • Kabızlık
  • Ellerde ve ataklarda hissizlik, veya karıncalanma
  • Denge sorunları
  • Unutkanlık
  • Kafa karışıklığı
  • Depresyon

B12 eksikliği her zaman belirgin olmayabiliyor, ancak yaptığı tahribat, maalesef, kalıcı olabiliyor; örneğin, sinirlerdeki tahribat.

Vegan ve vejetaryen arkadaşlar, bunu ciddi bir şekilde düşünün.

 

  1. Herkesin Vitamin İhtiyacı Aynıdır

 

 

Herkes değişik olduğu için, ihtiyaçları da farklı olabilmekte. Multivitamin alarak günlük “iyi hissetme” isteğinizi yerine getirebilirsiniz, ancak yine de D vitamini ve B12 vitamininiz yetersiz olabilir.

Örneğin, vücudunuzun % 50 sini, yarım saat güneşlendirmezseniz, D vitamini sentezi gerçekleşmez. Evet, kışın ne yapacaksınız?

Doktorunuz size kolesterol düşürücü (statin) ilaç verdiyse, bünye COQ10 (coenzyme Q 10) üretimini durdurur. Kalp sağlığı için elzem olan bu enzimi takviye olarak alıyor musunuz?

Özetlersek, vitamin ve besin takviyesi almak kişisel bir seçenektir, ancak karar vermek için bilgilenmek gerekir.

Bu seferde bu kadar: sağlıcakla kalın.

2 Yorumlar

Yorum Yapın