Son zamanlarda bazı ünlü doktorların ve diyetisyenlerin insanların ancak günde 7.500-10.000 adımlık yürüyüş yaparlarsa kilo vereceklerini, form kazanacaklarını, vs. iddia ettiklerini fark ettiniz mi? Türkiye’nin en büyük gazetelerinden birinde köşe yazmakta olan bir doktorun ağzından olduğu gibi aktarıyorum (31 Mart, 2015):
“Kısacası mucize formül şu: Kilo problemi olup kilo vermek isteyen, ya da sağlıklı bir kiloda kalmak isteyen herkesin minimum 5 bin, optimum 7 bin 500 ideal olarak da günde 10 bin adım atması lazım. Bu rakamların altı maalesef kurtarmıyor!”
İnsanları harekete geçiren her türlü aktiviteyi destekliyorum, fakat sadece yürümenin tek başına tüm bu faydaları sağlayabileceğine de kendimizi çok inandırmayalım. Yürüyüş bir kişiyi, A Noktasından B Noktasına ulaştıran bir aktivitedir; fakat tam anlamıyla bir SPOR olduğu söylenemez.
1 saatlik yürüyüşle ortamala 500 kalori yakarsınız. Ortalama diyorum, çünkü yakılan kalorinin miktarı kilo, yaş ve cinsiyete göre farklılık gösterecektir.
Bu işin “çıktı/harcama” kısmı.
Gelelim “girdi”kısmına… Aşağıdaki liste hazır gıda ürünlerinden aldığımız kalori miktarı hakkında fikir edinmenizi sağlayacaktır.
Arby’s Beef Cheddar Klasik 500 kalori
Büyük boy Belçika Gözlemesi, 500 kalori
1.5 kaşık akçaağaç şurubuyla birlikte 500 kalori
McDonalds Big Mac 550 kalori
Pastırma, 4 dilim 500 kalori
Çedar Peyniri, 128 g. 500 kalori
Snickers Çikolata Bar, 2 adet 500 kalori
Ekmek, 7 dilim 500 kalori
Gördüğünüz üzere, bir saatlik yürüyüşün tüm faydaları iki lokmada siliniverdi.
Dilerseniz SPOR VE AKTİVİTELER başlıklı yazımı hatırlayın ya da tekrar bir göz atın. Kalori yakmak ve kilo vermek o kadar da kolay bir şey değil. Kolay olsaydı eğer, bugün insan ırkından eser kalmamıştı.
Sizi araştırma zahmetinden kurtarayım; vücut yağınızdan 453 gram yakabilmek için 42 kilometre koşmanız gerekir.
Peki gündelik olarak yürüyüşe çıkmalı mı? KESİNLİKLE EVET.
Sebebi de:
Eğer yalnız yürüyorsanız istemsiz olarak meditasyon da yapıyor olacaksınız;
Yürüyüş hem bedeni hem de beyni oksijenle besler;
Yürüyüş esnasında Yoga nefesi alıp vermeyi (alıştırmaları yapmayı) deneyebilirsiniz.
Bacaklarınız, kalçanız ve kollarınızdaki kasları çalıştırırsınız.
Çok yakın bir arkadaşım, aşağıda resmi olan Emoş, onun yüyüyüş nedenini de eklememi istedi: Muhiti/çevresi ile bütünleşmek ve bundan keyif almak. Gördüğünüz gibi, hala mutlu ve formda bir kişi.
Yürürken kaslarınızı zorlamadığınız için güçlenip gelişmeyeceklerdir , AMA KASLARINIZI KULLANIYOR OLACAKSINIZ.
Peki kaslarımızı kullanıyor olmak neden bu kadar önemli?
Bedenimiz inanılmaz derecede etkin bir mekanizmaya sahiptir. Öyle ki eğer kaslarımızı kullanmazsak, “sarcopenia” yani diğer bir deyişle kas kaybına karşı savunmasız kalırız. Bu da kas dokularının ölümü anlamına gelmektedir. Peki neden yağ dokuları değil de kas dokuları ölmektedir? Çünkü kas dokusu daha çok kalori yakar, bedenimiz de olası kıtlık zamanlarını atlatabilmek ve genlerimizi sonraki nesle aktarmanızı garantilemek için çabalamaktadır. Bu yüzden de depoladıklarınızın çoğunu harcayan dokulardan kurtulup daha çok depolayanları saklar, yani YAĞLARI.
Diğer bir deyişle; YA KULLANIRSINIZ, YA DA KAYBEDERSİNİZ.
“Aman ne olacak, ben de fazla kaslı olmayıvereyim, ne çıkar” diyeceksiniz belki. Size kötü bir haberim var.
KAS DOKUSUNUN %40’INI KAYBETTİĞİNİZ ZAMAN ÖLÜRSÜNÜZ.
Bir hatırlatma: Azami nabzınız erkeklerde 220 eksi yaşınız çarpı 0,85, kadınlarda ise 226 eksi yaşınız çarpı 0,85 dir. Bunun üzerine çıkarsanız vücudunuzu serbest radikal bombardımanına tutmuş olursunuz.
